27 Mart 2024 Çarşamba

BİR KELİME = NÜFUS






Nüfus : (Arapça) 1. (isim) Kişi.

      "Burada beş nüfus var."

2. (isim) Bir ülkede, bir bölgede, bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayı; popülasyon.

3. (isim) Ortak bir özellik gösteren kimselerin bütünü.

      "Tarım nüfusu. Gecekondu nüfusu."




Birleşik Fiil, Kalıp Söz olarak kullanımı :

Nüfusunu çıkarmak : Nüfus kütüğüne kayıt yaptırarak nüfus cüzdanı almak.

      "Kızının çocuklarının nüfusunu çıkartacağım." - Halide Edip Adıvar



Birleşik Kelime olarak kullanımı :

Nüfus Bilimi : (isim) İnsan nüfusunu yapı, gelişme ve dağılım açısından inceleyen bilim; demografi.

Nüfus Coğrafyası : (isim) Yeryüzündeki nüfus yoğunluğunun dağılışını inceleyen ve bunu türlü yönleriyle açıklayan coğrafya kolu.

Nüfus Cüzdanı : (isim) Bir ülkenin vatandaşlarına devletçe verilen, kimlikleriyle kişisel durumlarını gösteren resmî belge; kafa kâğıdı, kafa koçanı, nüfus kâğıdı, nüfus tezkeresi.

      "İlyas Efendi, cebinde sanki bir nüfus cüzdanı değil de içinde milyonlar yazılı bir banka cüzdanı taşıyormuş gibi sımsıkı sarıldı bu cüzdana." - Muzaffer İzgü

Nüfus Kağıdı : (isim) Nüfus cüzdanı.

      "Dün nüfus kâğıdıma baktım, orada bir de Ayşe ismi var." - Sait Faik Abasıyanık

Nüfus Kaydı : (isim) Nüfus kütüğündeki kayıt.

Nüfus Kesafeti : (isim) Nüfus yoğunluğu.

Nüfus Kütüğü : (isim) Nüfusa kayıtlı olunan defter, kütük.

Nüfus Patlaması : (isim, mecaz) Nüfusun çeşitli nedenlerle öngörülenden fazla artması.

Nüfus Planlaması : (isim) Ailelere, sahip olmak istedikleri ve yetiştirebilecekleri çocuk sayısı konusunda karar verebilme ve bunu gerçekleştirecek yöntemleri uygulayabilme imkânlarının verilmesi.

Nüfus Sayımı : (isim) Ülkenin nüfus sayısını tespit etmek için yapılan sayım.

Nüfus Tezkeresi : (isim) Nüfus cüzdanı.

      "Her zaman çantasında bu resimli nüfus tezkeresi bulunurdu." - Sait Faik Abasıyanık

Nüfus Yoğunluğu : (isim) Nüfus ile bu nüfusun üzerinde yaşadığı toprakların yüzölçümü arasındaki oran; nüfus kesafeti.

Kırsal Nüfus : (isim, toplum bilimi) Tarımla uğraşan, genellikle şehir sınırları dışında, köy ve kasabalarda yaşayan nüfus.




Kelime Kökeni :

Arapça nufūs نفوس  "kişiler" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça nfs kökünden gelen nafs نفس  "can, kişi" sözcüğünün çoğuludur.

Fransızca démographie "nüfus kayıtları, nüfus olgularını inceleyen uzmanlık dalı" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Eski Yunanca aynı anlama gelen dēmographía δημογραφία  sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca dēmos δημος  "halk" ve Eski Yunanca graphē γραφη  "yazı, kayıt" sözcüklerinin bileşiğidir.






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, gifer.com dan alıntıdır.





24 Mart 2024 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵




 Carminho
(20 Ağustos 1984)
 

Asıl adı Maria do Carmo Carvalho Rebelo de Andrade olan Carminho, Portekizli fado ve popüler müzik şarkıcısı. Ünlü bir fado şarkıcısı olan annesi Teresa Siqueira dahil olmak üzere, müzisyen bir aileden geliyor. Neslinin en yetenekli ve yenilikçi fado şarkıcılarından biri olarak kabul edilen Carminho' nun eklektik çalışmaları hem geleneksel, hem de çağdaş fado'nun mirasını gösterdiğinden ve Brezilya popüler müziği, bossa nova ve pop gibi diğer türleri de araştırdığı için bir "crossover" sanatçısı olarak kabul ediliyor.

Carminho, Pablo Alborán'ın İspanyol listelerinde bir numaralı single olan "Perdóname" şarkısında yer aldıktan sonra İspanya'da çok beğenilen bir yıldız oldu. Sanatçının, Fado ve Alma albümleri Portekiz'de toplamda 50.000'den fazla kopya satarak Platin ve Altın statüsüne ulaştı. 2023'te 24. Yıl Latin Grammy Ödülleri'nde "En İyi Portekizce Kökler Albümü" dalında Latin Grammy adaylığı aldı. 

Yayına aldığım şarkısı ile "Poor Things" filminde karşılaştım ve hemen peşine düştüm. 
Umarım sizler de beğenmişsinizdir.

Baharla birlikte harika bir pazar dilerim sizlere,





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





20 Mart 2024 Çarşamba

BİR KELİME = HELÂL





Helâl : (Arapça) 

1. (sıfat, din bilimi) Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı.

2. (sıfat) Kurallara, geleneklere uygun.

3. (zarf) Kurallara, geleneklere uygun olarak.
      Helal kazanılmış para.

4. (isim, mecaz) Nikâhlı eş.

5. (ünlem) Bir durumun beğenildiğini göstermek için “bravo, aferin” anlamında kullanılan bir söz.



Deyim, Birleşik Fiil ve Kalıp Söz şeklinde kullanımı :

Helal etmek : Üzerinde hiçbir hak iddia etmeksizin bağışlamak.

      Alacağımı sana helal ediyorum.


Helal olmak : Yapılmasında veya kullanılmasında dinen sakınca bulunmamak, uygun ve yerinde olmak.

      "Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal." - Mehmet Akif Ersoy


Helal olsun : 1. Bir hizmet veya özverinin istenilerek yapıldığını ve takdir edildiğini göstermek için kullanılan bir söz.

      "Yol güzel, tarlalar cömert / Helal olsun yol parası" - Bedri Rahmi Eyüboğlu

2. "Hakkımı helal ediyorum" anlamında kullanılan bir söz.

3. Bir davranış karşısında sitemle söylenen bir söz.

      "Helal olsun, bunu senden beklemezdim."


Helal süt emmek : Doğruluktan ayrılmamak.

      "Helal süt emmiş, dürüst, temiz, çalışkan bir mühendis bulalım." - Ayşe Kulin



Birleşik Kelime olarak kullanımı :

Helalühoş : (sıfat, Arapça ḥalāl + Farsça ḫoş) Yapılmış bir iyilikten, yardımdan söz edilirken buna pişman olunmadığını anlatmak için söylenen helalühoş olsun cümlesinde geçen bir söz.

Helalzade : (Arapça ḥalāl + Farsça zāde)

1. (isim, eskimiş) Nikâhlı bir ana ve babadan doğmuş kimse.

2. (isim, eskimiş, mecaz) Doğruluktan ayrılmayan, helal süt emmiş kimse.



Kelimenin Kökeni :

Arapça ḥll kökünden gelen ḥalāl  "izinli olan, dinen yasak olmayan" sözcüğünden alıntıdır. Sözcük, Arapça ḥalla  "çözdü, izin verdi" fiilinin masdarıdır. 







{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-







not: kullanılan gif, gifer.com' dan alıntıdır.